Gıda Ürünlerinde Arsenik Seviyeleri Düşürüldü

10 Nisan 2023 20:36 Ekonomi
resimler-haber/EFSA_premises_logo_5.webp
google news

Avrupa'nın Kanseri Yenme Planı: Gıda güvenliğini artırmak ve kanserle savaşmak için gıda ürünlerinde arsenik seviyeleri düşürüldü.

Komisyon, gıda ürünlerinde arsenik varlığını azaltmak için yeni kurallar kabul etti. Daha düşük maksimum seviyelerinin (ML) kabul edilmesi, Avrupa'nın Kanseri Yenme Planı'nın gıdalardaki kimyasallarla ilişkili kanserojen riski sınırlama veya ortadan kaldırma hedeflerine ulaşmada bir başka önemli adımı işaret ediyor. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA)'nın 2021 bilimsel raporuna dayanan bu karar, Üye Devletlerin gıdalarda arsenik varlığını izlemeye çağrılmasının ardından geldi.

Sağlık ve Gıda Güvenilirliği Komiseri Stella Kyriakides "Bugün, gıda zincirimizden kaynaklanan bir kanserojen kirletici maddeye maruz kalma riskini daha da azaltmak için ek önlemler alıyoruz. Vatandaşlarımız, yedikleri gıdanın güvenilir olduğuna dair güvence istiyor ve bu yeni kurallar, AB'deki gıda güvenilirliği standartlarının dünyadaki en yüksek standartlar olmaya devam ettiğinin bir başka kanıtı.” dedi.

Bu önlem, beyaz pirinçte izin verilen inorganik arsenik konsantrasyonunu düşürürken, aynı zamanda birçok günlük pirinç bazlı gıda maddesi, bebek formülleri, bebek gıdaları, meyve suları ve tuzda arsenik için yeni sınırlar belirliyor. Gıda ürünlerinde mevcut maksimum arsenik seviyeleri, inorganik arseniğin cilt, mesane ve akciğer kanserine neden olabileceğini belirten bir EFSA görüşüne dayanarak 2015 yılında belirlendi. Arsenik, kayalarda, toprakta ve doğal yeraltı sularında düşük konsantrasyonlarda bulunur ve insanlar başlıca yiyecek ve içme suyu yoluyla buna maruz kalır. Fosil yakıtların çıkarılması ve yakılması gibi endüstriyel emisyonlar, ayrıca kirletici içeren gübrelerin, ahşap koruyucuların, böcek öldürücülerin veya herbisitlerin kullanımı çevrede daha yüksek arsenik seviyelerine sebep olabilir.

Gıdada Arsenik

Arsenik, hem doğal olarak hem de insan faaliyetinin bir sonucu olarak oluşan, yaygın olarak bulunan bir kirleticidir. Arsenik, farklı inorganik ve organik - yani karbon içeren - formlarda oluşan bir metaloiddir. Bunlar hem doğal oluşumdan hem de antropojenik aktiviteden çevrede bulunur. Arseniğin inorganik formları, organik arseniğe kıyasla daha toksiktir.

Farklı yaş sınıflarında, diyetin inorganik arseniğe maruz kalmasına ana katkıda bulunanlar pirinç, pirinç bazlı ürünler, diğer tahıllar ve tahıl bazlı ürünler ve içme suyudur. Bebekler ve küçük çocuklar için gıdalar, bu popülasyon grubundaki inorganik arseniğe diyet maruziyetinde önemli bir katkı sağlar. Yetişkin popülasyonda sebzeler ve balıklar da bariz inorganik arsenik kaynaklarıdır.

İnsanlarda uzun süreli inorganik arsenik alımı ile ilişkili olduğu bildirilen ana yan etkiler şunlardır: cilt lezyonları, kanser, gelişimsel toksisite, nörotoksisite, kardiyovasküler hastalıklar, anormal glikoz metabolizması ve diyabet. Fetüs ve bebek gelişimi üzerinde, özellikle düşük doğum ağırlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair ortaya çıkan kanıtlar vardır.

Üç yaşın altındaki çocuklar inorganik arseniğe en çok maruz kalanlardır. Belirli etnik gruplar ve alg bazlı ürünlerin yüksek tüketicileri gibi Avrupa'da yüksek pirinç tüketicileri, tolere edilebilir haftalık inorganik arsenik alımlarını aşabilir. Mevcut kanıtlar, çok miktarda alg bazlı ürün tüketmedikçe, vejeteryanlar için genel popülasyondan farklı bir diyet maruziyeti olduğunu göstermez.

Bazı gıda ürünlerinde (inorganik) arsenik analiziyle ilgili sorunlar nedeniyle, 2015'te maksimum arsenik seviyeleri başlangıçta yalnızca pirinç ve türevi ürünler için belirlendi. (AB) 2015/1381 sayılı Komisyon Tavsiyesi aracılığıyla güvenilir analitik yöntemler kullanıma sunulduğunda, Üye Devletlere 2016, 2017 ve 2018 yıllarında çok çeşitli gıda ürünlerinde inorganik arsenik varlığını izlemeleri önerildi. EFSA, toplanan verilere dayanarak 2021'de inorganik arseniğe kronik diyet maruziyeti hakkındaki Bilimsel Raporunu yayınladı. Bu rapora dayanarak, çeşitli gıda maddeleri için yeni Maksimum Seviye (ML)'ler oluşturuldu ve mevcut ML'ler gözden geçirildi, bu da tüketicinin arsenik maruziyetini azaltmaya yardımcı olacak.

Kaynak
AB
Makale