Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığından 10 Kasım Mesajı

10 Kasım 2021 09:05 Gündem
resimler-haber/atatürk_vefatı.jpg
google news

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı 10 Kasım 1938 yılında Dolmabahçe Sarayında vefat eden Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 83.yıl dönümünü anma mesajı yayımladı. Mesajda Atatürk'ün vefatına ilişkin ifadelerin yanında düşünce hayatına ilişkin değerlendirmeler de yer alıyor. Mesajda:

"Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 57 yıllık ömrü, büyük bir imparatorluğu çöküşe götüren ve onun yerine  millî bir devletin kurulmasını sağlayan savaşlar, arkasından kurulan yeni devleti muasır medeniyetler  seviyesine çıkarma ülküsü ve azmi uğrunda verdiği mücadele ile geçti. Millî çıkarlar ve devlet işlerinde son derece titiz olan Atatürk, varlığını yüce milletine adamış; yaşamı boyunca kendi sağlığına gerektiği kadar özen göstermemiştir. Nitekim bunun bir sonucu olarak 1937 yılına gelindiğinde yorgunluk belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştı.

 Buna rağmen Atatürk, Cumhurbaşkanlığı görevini aksatmadan yürütmek ve bilhassa kişisel bir meselesi gibi algıladığı Hatay sorununu sonuçlandırmak kararındaydı. Türkiye’nin bu konudaki kesin kararlılığını göstermek için 20 Mayıs’ta Mersin’de askerî birliklerin geçit törenini izlemiş  ve 24 Mayıs’ta Adana’da askerî birlikleri denetlemişti. Ankara’ya döndüğünde ise rahatsızlığı artmıştı.

Deniz havasının kendisine iyi geleceği ümidiyle 26 Mayıs’ta İstanbul’a hareket etti. Ancak artık hastalığının üçüncü evresi başlamıştı ve herhangi bir çare de bulunamamaktaydı. 5 Eylül’de vasiyetini yazdı. Daha önce de bütün taşınmaz mallarını hazineye ve belediyelere bağışlamıştı. Durumu zaman ilerledikçe nazikleşmekteydi. 29 Ekim’de bağrından çıktığı orduya bir mesajla seslendi. Ardından 10 Kasım Perşembe günü saat 9.05’te hayata veda etti.

Atatürk’ün ebediyete intikal ettiği haberi yurt içinde çok büyük bir üzüntü yarattığı gibi dünyada da geniş yankılar buldu. Türkiye’nin millî kahramanının  cenaze namazı 19 Kasım’da kılındıktan sonra naaşı İstanbul’dan Ankara’ya uğurlandı ve 21 Kasım’da düzenlenen bir törenle, Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre yerleştirildi. Büyük önderin naaşı daha sonra, 10 Kasım 1953’te Etnografya Müzesinden alınarak ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir’e nakledildi.

Atatürk’ün ebediyete intikali Türkiye’de olduğu kadar dünyanın birçok kesiminde de büyük bir olay olarak algılanmış, insanlığın bir kaybı olarak değerlendirilmiştir. Özellikle esaret altındaki Afrika ve Asya toplumları, onun hayattan ayrılışını kendilerinden bir kahramanın kaybı olarak görmüşlerdir. Hiç şüphesiz bunun sebebi, hayat hikâyesinin ayrıntılarında gizlidir."

"Atatürk’ün millî bağımsızlık ve çağdaşlaşma önderi olarak süper devletlere ve onların destekledikleri uydularına karşı elde ettiği inanılmaz başarılar Latin Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar uzanan bir alanda heyecanla, tutkuyla izlenmiştir. Onun parlak başarıları sadece Türkiye için paha biçilmez bir değer olmakla kalmamış; özellikle bağımsızlık özlemi içinde bulunan veya gelişmekte olan ülkeler için bir ümit ışığı, değerli bir ilham kaynağı hâline gelmiştir.

Bu inançla, bütün varlığını yüce milletine adamış olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 83. yıl dönümünde saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz." ifadeleri yer aldı.