Suyun Kalitesi Ve Miktarı Refahın Anahtarıdır

19 Mart 2024 20:46 Çevre
resimler-haber/su_kalitesi_XZvqrQ5.webp
google news

Su, doğanın kritik bir parçası ve insanlar için vazgeçilmez bir kaynaktır. Suyu içmenin yanı sıra yemek pişirmekten temizliğe, duştan, sifonu çekmeye ve yüzmeye kadar her şey için kullanırız. Benzer şekilde enerji, ulaştırma, tarım ve imalat dahil olmak üzere ekonomik sektörlerimizin tamamı suya bağımlıdır. 

Suya yönelik rekabet eden talepler kirliliğe katkıda bulunur ve aşırı kullanıma yol açabilir, bu da insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Doğrudan sağlık sorunları genellikle sudaki bakteri, virüs, metal veya pestisitler gibi belirli kirletici maddelerle bağlantılıdır. Avrupa'daki çoğu insan yüksek kaliteli içme suyuna ve iyi yüzme suyuna erişime sahipken, kimyasal kirlilik ve su kıtlığıyla ilgili yeni kanıtlar endişeleri artırıyor. 

İklim değişikliği Avrupa'nın su miktarı ve kalitesiyle ilgili zorluklarını artırıyor. Mesela kuraklık ve su baskınlarını daha sık ve yoğun olarak görüyoruz.  Sel, son kırk yılda 223 milyar avronun üzerinde hasara ulaşan, iklimle bağlantılı aşırı olayların en maliyetli türü oldu. Özellikle Güney Avrupa'da su kıtlığı daha da kötüleşecek ve tüm sektörleri etkileyecek.

Yeraltı suyu AB'deki içme suyunun yaklaşık %65'ini sağlamaktadır. Ancak, bu hayati kaynağa ilişkin en son AÇA değerlendirmesine göre, AB’deki yeraltı sularının yaklaşık dörtte birinde kimyasal kirlilik tespit edilirken, yeraltı sularının neredeyse %10'u sürdürülemez seviyedeki su çekiminden etkileniyor.

 Ayrıca, yeraltı suyu izleme alanlarının %4 ila %11’inde bir veya daha fazla pestisitin aşırı seviyeleri tespit edildi.

Diğer sağlık sorunları arasında plastik kirliliği, tekstillerden kaynaklanan mikroplastikler ve Avrupa çapında toprakta ve suda bulunan poliflorlu alkil maddeler (PFAS) gibi kimyasal kirleticiler yer alıyor.

Kaynak

EEA